Kabul etmeliyim ki geç tanıştım (yaş itibariyle) Hollanda milli takımı ve haliyle Rijkaard ile,tarihler 1988 in Avrupa Futbol Şampiyonası yazını gösteriyor,mahalle maçında her gol atan Marco Van Basten,saçı her uzun kıvırcık olan Gullit,uzaktan her gol atan Koeman,her top kurtaranda Van Breukelen oluyordu.ama hafizam beni yanıltmıyorsa kimse Rijkaard olmuyordu,olamıyordu...ama bu adama ''kadife ayaklı futbolcu'' lakabı takılmış,Gullit ve Marco ile futbol tarihinin en önemli üçlülerinden biri olmuştu.
Ayni yıl Milan'a transfer oluyor,ve orada kazandığı iki İtalya Ligi Şampiyonluğu,İki Avrupa Şampiyonluğu,İki Super Cup Şampiyonluğu,iki de Kıtalararası şampiyonlukla adını unutulmazlar arasına yazdı,Futbol hayatının son iki senesinde ise onun ağzından düşürmediği ''ahde vefa'' ya sadık kalarak yuvası Ajax'a dönüp her futbolcuya nasip olmayacak iki şampiyonluk ve son senesinde bir şampiyonlar ligi şampiyonluğu ile ''benden bu kadar'' dedi.
Tatili artık sıkıcı gelmeye başlamış,akabinde Hiddink'in yardımcısı olmuş 98'de de birinci adam olarak Hollanda Milli takımının başına geçmişti.
Ve o 2000 Avrupa Futbol Şampiyonasında yarı finale kadar oynattığı muhteşem oyun,ve hayatımda asla unutamayacağım bir takım oyunu nasıl oynanır adı total futbolmu? toplu hücüm toplu müdafaamı? her neyse...
o muhteşem ama bir o kadar da bahtsız -Hollanda için- İtalya-Hollanda yarı finali beni daha da samimileştirdi Rijkaard'la,artık onu sadece tanımıyor,daha bir takip ediyor,daha bir yakın izliyordum Marco Van Basten hayranı olmama rağmen.
Arada kısa bir başarısız Rotterdam macerasından sonra herkesin hayallerini süslediği,hayatına yön verecek belkide cv sinin önemli bir bölümünü oluşturacak Barcelonaya 2003 yılında imza atıyordu iki şampiyonluk,bir şampiyonlar ligi şampiyonluğu,bir İspanya Super kupasını kazanacığını bilmeden ve Barcelonaya kattığı belkide tarihinin en göze hoş gelen futbolu ve takıma monte ettiği Messi'ler,Xavi,İniesta'lar....
O kadife ayaklı futbolcu şimdi 5 aydır benim ülkemde benim takımımda;
Derwal'e bile saldırılmış bu ülkede,medyası kalemle, taraftarı taşla çakmakla!!!
Tabii ki yüksek bir tahammül sınırı beklemiyoruz ama biraz insaf ne olur biraz insaf...
Bu şuna benziyor; 2006 Dünya Kupası Brezilya sahaya çıkıyor,adını bilmediğim iki yorumcu aynen şunu söylüyor ''Kaka-Ronaldinho yan yana oynamaz'' yavaş! kenardaki Brezilya teknik kadrosunun toplam tecrübesi 150 sene,akıllara ziyan...Yani Türkiye bunları bile gördü.
Ne olur biraz sabır,biraz saygı.inanıyoruz ki Rijkaard ile Türkiye'de bir futbol devrimi olacağına, yada en kötü ihtimalle Jupp Derwal ile yapılan devrimin yamalarının yapılacağına...